41 Saniye

Bu seri devam edecek gibi görünüyor 🙂 Ne yapayım ama! Aksiyonu eksik olmayan bir ailenin parçası olmayı ben seçmedim ki 🙂 Allah nasip etmiş….. eeee ben de bundan istifade etmeyeyim mi?

 – Alooo! Babaaaa. Benim. Duyuyor musun?

– Alo. Duyerın. Nyoldu? ( bunu her seferinde sorar)

– Ya! Baba seni aramak için bişey mi olması gerekiyor?  Bir şey olmadı. Napıyorsun? Hazırlandın mı, ayırdın mı gidecekleri? (köye eşya gidecek de, onu soruyorum) 

– Haaa, yaa hazırladım. Aradım gonuştum, perşembe gelcek araba, gitcem. Tamam mı? (Arkadan radyonun sesi geliyor. Ahhh o radyo, annemi çileden çıkaran radyo!)

– İyi tamam, şeyyy………. (birkaç saniye sonra idrak ediyorum o “Tamam mı” nın sohbetin sonunu getirdiğini) Hadi hoşçakal o zaman…

– Tamam, hadi.kendin ol

Hemen telefonun saatine bakıyorum. Kocaaamaaan 41 saniye. Babamla yaptığımız konuşma 41 saniye sürdü. Annemle olsa biz daha hangi eşyanın nasıl istifleneceğinden tutun da köyde nerde ve nasıl kullanılacağına kadar konuşur, araya birkaç dedikodu sıkıştırır, annem bana defalarda “düşünebile mısın” diye sorar, köye gitmiş kadar olurduk. Babamla her şey çok basit. Açılış ve kapanış peş peşe. Adam kendi gibi, ne yapsın…

 

Advertisement