Hız Meselesi

Artık hepimizin yetişemediği bir şeyleri var. İşi, eşi, çocuğu, bankası, okulu, toplantısı. Hepimiz  öyle bir  hızla ilerliyoruz ki korkarım bir gün durmayı unutacağız. Merak ediyorum, hep böyle miydi hayat,  yoksa dediğimiz gibi “teknoloji çağının” başımıza açtığı -meli  -malı lardan mı böyle oldu. Onu yapmalı, buna yetişmeli, öyle görünmeli, böyle giyinmeli. Bunlara ne zaman inandırılmış ve kandırılmıştık? Kim yapmıştı bunu? Köşedeki çantacı mı, şuradaki AVM mi, tv deki reklam mı?ACEO Original Painting Folk Art Illustration Whimsical Pink Wondering Snail | eBay: Annem ile babam yapmadı vallahi:) Onlar suçsuz bu durumda. Hele babam tamamen masum. Bir nesnenin kırk fayası olduğuna inanmadan kesinlikle onun için ne zaman ne de para harcamaz:) Altı üstü, yanı yunu defalarca incelendikten sonra ve mümkünse en iyi fiyat yakalandıktan sonra alışverişini yapar. Yani hayat babam için pek de hızlı akmıyor gibi. Acele etmez, sakin sakin, düşüne düşüne, uzun uzun muhasebe eder işleri ve nesneleri. Bilin bakalım annem nasıl? Annem için her şey çok hızlı yapılmalıdır ve babamın bu yavaş halleri onu çileden çıkarır? Gülerim bu hallerine:)  Bir de sormaz mi “düşünebile mısın” diye:) Görüyorum annem. Biriniz sağ biriniz sol şerit gibisiniz. Ama ileride yol daralıyor, işte orada mecbur yavaşlamanız gerekecek:)


Bu sabah servis yolunda iki kargaya rastladım. Servislerine yetişmeye çalışan birkaç kişidenImage result for ACEO Original watercolor Folk Art illustration Mouse crow…: ve saklambaç oynayan kedilerden başka kimsecikler yokken sokaklarda, bu iki karga elektrik telinde çok hararetli bir tartışmaya girişmişlerdi. Çok belliydi ki gündemi konuşuyorlar. Sabah sessizliği içindeki çığırtkanlıkları şu anki ülke durumundan pek farklı değildi. Her biri haklılığına o kadar inanmıştı ki diğerinin sesini bastırmak için avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Durun, nefeslenin diyecek oldum ama o kadar yüksekteydiler ki sesimi duymaları imkansızdı. Halbuki sabahın durgun ve dingin hali tam da istediğim şeydi; günün kalabalığı başlamadan,  servisin sıcaklığında biraz daha uyuyabilmek. Tabii bütün o gürültüden sonra gözlerim fal taşı gibi açıldı, uykum kedilerle beraber saklandı ve gitti:) Evlerin de uyuduğunu görünce yapılacak pek bir şey yok galiba deyip servise doğru yoluma devam ettim.

Advertisement